Türkiye, Başkent Hastanesi’nde yatan Başbakan Ecevit’in bir başka isme vekalet verip vermemesini tartışıyor. Bazı kesimler, görevi devretmesini isterken, bazı kesimler ise bu tartışmayı etik bulmadığını açıklıyor..
Hemen bırakmalı
Yeni Şafak yazarı Mehmet Şeker’e göre ise, Ecevit’in Başbakanlığı bırakması gerekiyor. Çünkü, bunu şu anda bu konuda son sözü söylemesi gereken kişi, yani Ecevit söylüyor. İşte Ecevit’in 26 yıl önce söyledikleri.
Şair Bülent Ecevit’e kulak verelim
Bugün, şair Bülent Ecevit konuğumuz. Şiirlerinin kendisinden habersiz derlenip yayınlanması içine sinmeyince, 1976’da kendi seçtiği şiir ve yazılarla “Şiirler” kitabını çıkardı; “Açık toplumda siyaset yapanların özel hakları çok sınırlıdır. Bunu biliyor ve içime sindiriyorum. Şiir konusunda bu hakkımın ortadan kalktığı noktada şiirlerimden alıkoyduklarımı ve son yıllarda yazdıklarımı şimdi kendim yayınlıyorum” diyerek.
Arkasında yakışıklı bir fotoğraf… Stockholm’de çekilmiş.
20 TL fiyatı olan kitabın geliri Köylü Derneği’ne bırakılmış.
Kimbilir hangi yıl almışım o kitabı… Her neyse, lafı uzatmadan şiirlere geçelim.
Görelim ne demiş şair…
Sınır
dur yolcu bura sınır
yabandır yasaktır ötesi
çiçeklerden seçemezsin
kokuları renkleri bir
kuşdan pasaport sorulmaz
gümrüksüz geçer yüküyle karınca
dur yolcu bura sınır
sen geçemezsin
dereye bakma durmaz akar
öteden de içer ceylan bu suyu
dur yolcu bura sınır
sen içemezsin
dur yolcu bura sınır
ne çizili ne yazılı
geçemezsin yine de silemezsin
içinde kazılı (1976)
Ölçü
sonuna kadar doldurmadan dur
çok bilersen bıçağı
ucu körlenir çok geçmeden
işini bitirdin mi
çekilmesini bil (Lao Tsu’dan çeviri)
Yargı
öldürenle katiliz çalanla hırsız
tümümüz sanığız tümümüz savcı
tümümüz suçlu tümümüz yargıç
kimi aklar kimi suçlarız
kimi bağışlar kimi asarız
kendimizi başkasında
hergün bir bıçak saplı
birinin arkasında
vurulan da biziz vuran da (1975)
Hakça yönetim
hakça yönet ulusu
ne kadar çoğalırsa yasalar yasaklar
halk o kadar yoksullaşır
ne kadar keskinse silâhlar
ülke o kadar karışır
ne kadar aklıevvelse insanlar
o kadar acayip işler döner
ne kadar çoğalırsa kurallar yönergeler
hırsızlar o kadar çoğalır
…
(Lao Tsu’dan)
Yarın
birşeyler olacak yarın
duruşundan belli
kırdaki atların
bulutların koşuşundan belli
kazışından köstebeklerin toprağı
karıncaların telâşından belli
birşeyler olacak yarın
belki bir tomurcuk
belki bir ağacın düşen yaprağı
belki de bir çocuk
pek o kadar göremesek de uzağı
kuşların uçuşundan belli
birşeyler olacak yarın
öbürgünden önemsiz
bugünden önemli (1975)
Olmayanın yararı
tekerleğin göbeğini
otuz çubuk bölüşür
ortadaki deliktir
onu yararlı kılan
bir testi yaparsın
çamurdan
içindeki boşluktur
onu yararlı kılan…
(Lao Tsu’dan)
“Niçin şiir?”den
Benim için şiir yazmak -özellikle siyasete girdiğimden beri- bir iletişim aracı bir düşünce açıklama yolu değil bir düşünme yöntemidir. (…)
Topluma bir bildirim (mesajım) olacaksa bunun için şiirden yararlanmam. Yine de yazdığım şiirlerde bir bildiri bulunabilir.
(…)
Bir siyaset adamının bütün yaşamı ve dünyası siyaset olursa onun siyasette bile yararlı olamıyacağına inanırım. (…)
Bütün dünyası siyaset olursa siyasette yenildi mi veya siyasetten ayrılmak zorunda kaldı mı dünyasının yıkılacağını sanabilir. O yüzden de siyasete sımsıkı sarılır.
Oysa siyaseti bırakınca veya siyaset onu bırakınca kendisini bekleyen ve seve seve gidebileceği yaşıyabileceği bir başka dünyası varsa ve siyasete ençok gömüldüğü dönemlerde bile kafasının yüreğinin bir köşesinde o dünyasını da yaşatabiliyor ve o dünyasının da özlemini duyabiliyorsa gözünü hırs bürümez siyaset adamının… Kişisel siyasal hırsı uğrunda topluma insanlığa kıymaz.
Siyasette güçlü olabilmek için siyasette kişiliğini ve insanlığını yitirmiyebilmek için siyasette zararlı olmayabilmek için başarıyla yengiyle başı dönmeyecek yenilgiyle de yıkılmayacak kadar az bağımlı olunmalıdır siyasete…
Gereğinde “Şah” şiirimdeki yenilen şah gibi siyasetin daracık dörtgeninden çıkıp bir başına özgür gidebilme gücünü yüreğinde taşıyabilmelidir siyaset adamı. Ya da Lao Tsu’nun iki bin beş yüz yıl önce öğütlediği gibi “işini bitirince çekilmesini bil”melidir.